İngiltere'de Maç Keyfi.. #1

İngiltere'ye gitmişken fırsat bu fırsat maça da gidelim dedik..Uçuş tarihini de maçlar için değiştirince 2 maça birden gitme şanşım oldu..Aslında hedef Arsenal-Tottenham maçıydı ama bilet fiyatlarının karaborsada 250-270 pounda ulaşması başka maçlara yönelmemize sebep oldu..Gerçi Arsenal-Tottenham maçı da o fiyat edermiş..

İlk gittiğim maç Chelsea-B'ham City maçıydı..Fa Cup maçı olduğu için ve biraz da takım kötü gittiğinden bilet fiyatları inanılmaz uygundu..Her tribün için tek fiyat vardı ve o da 30 £ yani 85 TL'ydi..Uygun olup olmadığına karar vermeniz için şöyle bir örnek vereyim..En son 2007 senesinde Chelsea-Bolton maçına gitmiştim ve kale arkasının en üst sırasına 48 £ ödemiştim..

Bileti maçtan bir gün önce stat altındaki gişelerden aldık..Bilet alırken kimlik istiyorlar mutlaka , güvenlik amaçlı..Hem bilet aldığım gün hem de maç günü dikkatimi en çok çeken nokta oldukça fazla turistin maçta olmasıydı..Özellikle kale arkasında sayıları fazlaydı..

Stamford Bridge Londra'nın batı tarafında kalıyor..Stada ulaşmak için metroda District Line'ı kullanıp ''Fulham Broadway'' istasyonunda inmeniz yeterli..Maç günler normal Avm çıkışı kapalı ve sizi toplu olarak ayrı bir çıkıştan çıkartıyorlar..İstasyonun sol tarafında stat kalırken sağ tarafında maç öncesi zaman geçirmek isterseniz Publar mevcut..Publarda maç günü cam şişe , bardak kullanılmıyor güvenlik amaçlı..Chelsea taraftarı çok ateşli olmadığından pubda içkinizi yudumlarken tezahürat falan beklemeyin fazla..Çok nadir sesleri çıkıyor..

İngiltere'de maç izlemenin keyfi ise bundan sonra ortaya çıkıyor..Stada girdiğiniz zaman içkinizi içmeye devam edebilirsiniz..Fiyatlar dışarıdaki publara göre çok az yüksek olsa da keyfi başka..Bahis oynamaktan zevk alıyorsanız bahis de oynamanız mümkün gittiğiniz maça..Yok bunları tercih etmem diyorsanız tribüne girmeden önce mutlaka maç programını almanızı öneririm..

Devre arasında acıkmış ya da susamışsanız ya 3-4 dakika önceden büfeye gidin ya da uzun bir sıra beklemeyi göze alın..İnanılmaz yoğunluk oluyor çünkü..

Gittiğim maç Chelsea maçı olunca pek heyecan duymadım tabi maç boyunca..Hatta 1-1 lik skor hoşuma bile gitti bir Arsenal taraftarı olarak..Kupa maçı rakip zayıf vs dedik ama Chelsea o kadar kötü oynadı ki maç genel olarak zevk vermedi..Gerçi yedikleri golün ardından kazandıkları penaltıyı Mata gole dönüştürseydi maç farklı olabilirdi..Ama kaçırınca B'ham daha da morallendi ve maç daha da temposuzlaştı..Ben de fotoğraf ve video işine yöneldim doğal olarak..

Pankart olayı eskiye göre iyice artmış tribünde..Kale arkalarında takımla , başkanla ilgili pankartlar yer alırken bizim Kapalı' tribün dediğimiz tribünde temsilcilik ya da gruplarının pankartları mevcuttu..Malta , Belçika , Slovenya , Güney Afrika ilk gözüme çarpanlardı..Chelsea'de sistem nasıl bilmiyorum ama misal biz Arsenal için resmi temsilcilik açmak istedik ve bir sürü bürokratik aşama çıktı karşımıza..Dernek kur , seçim yap , şu kadar kurucusu olsun ve bunların hepsi resmi olsun dediler..Doğal olarak bizde vazgeçtik..

Maçın en güzel anları 2-3 metre önümde korner kullanan Mata ve Lampard'ı bu kadar yakından görmek oldu benim için..Taraftarın Drogba sevgisi inanılmaz ve eskiye göre azalma falan da yok..Maç sırasındaki yorumlara bakarsak hemen hiçbiri Villas-Boas'ı sevmiyor ve hemen hepsi Mourinho'yu geri istiyor..